TARİKAT GERÇEĞİ

Nazlı Ilıcak [email protected]
8 02 2001 Yeni Şafak

Türkiye'de devlet, milletin gerçeklerine, toplumun değerlerine sırtını dönmüş. "Tarikatları kapattım" diyorsunuz ama, bir bakıyorsunuz, mürşid de, mürit de ortada duruyor.

İşte hükûmet, Nakşibendi tarikatı hakikatını kabullenmek zorunda kaldı. Bu tarikatın lideri Es'ad Coşan'ın Süleymaniye Camii külliyesine gömülmesi için Bakanlar Kurulu kararnamesi imzaya açıldı.

Mehmet Zahit Kotku Hazretleri de aynı camide yatıyor. Süleymaniye Camii Nakşi şeyhlerinin türbesi. Gümüşhaneli Ahmet Ziyaeddin, Kastamonulu Hasan Hilmi, Safranbolulu İsmail Necati, Dağıstanlı Ömer Ziyaeddin, Tekirdağlı Mustafa Fevzi Efendilerin mezarları hep bu camide.

Siz istediğiniz kadar, Atatürk inkılâplarını Anayasa'nın 174'üncü maddesinin himayesi altına alın. "Türbelerin seddine, bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanun" Fethullah Hoca'yı, Esat Coşan'ı, Mehmet Zahit Kotku'yu, Said-i Nursi'yi, zihinlerden de, gönüllerden de silmiyor.

Eyüp Sultan Camii, Yahya Efendi Camii gibi, sultanlar tarafından inşa ettirilen camilerin çoğunun etrafında tarikat büyükleri yatıyor.

Sivil toplum örgütü

Biz, tarikatlara, cemaatlere, sivil toplum örgütü diyoruz. Çünkü devletin dışında bir örgütlenme, gönüllü bir katılım söz konusu.

Kimi, şeyhe mutlak itaat edilmesi, şeyhin de halifesini kendisinin seçmesi yüzünden, demokratik bir yapıdan bahsedilemeyeceğinden yola çıkarak, cemaatlerin sivil toplumu oluşturamayacağını iddia ediyor.

Ne boş bir iddia! Sivil toplum, devletin dışında teşkilâtlanmış yapıya verilen addır. Üstelik, Türkiye'nin bugünkü halinde tarikatlar, devletten daha demokrat ve katılımcıdır.

Hiç değilse, cemaatte, tarikatta, sadece, bir mürşidin önderliğini kabul etmiş olanların itaat mecburiyeti var.

Devlet ise, hayat tarzından, eğitim sistemine kadar, bize sormadan her şeye burnunu sokuyor. Dikkat edin, yalnız devlet memurlarına karışmıyor. Herkese müdahale ediyor. Hatta, kimi zaman komplolar düzenleyerek, psikolojik bir harekâtı bile yönlendirebiliyor. Türkiye, devletle millet barıştığı zaman rahatlayacaktır. Kanunlar, ülke gerçekleriyle, halkın ihtiyaçlarıyla ve beklentileriyle uyumlu hale getirilmelidir.

içindekiler | ana sayfa