BUGÜN EFKÂRLIYIM AÇMASIN GÜLLER

İbrahim Tenekeci

5.2.2001 Milli Gazete


Sağduyu gazetesindeki ilk günlerimde bir şey dikkatimi çekmişti. Yüz kadar Sağduyu gazetesi her gün düzenli şekilde Avusturalya’ya gidiyordu. Arkadaşlara maşallahla başlayıp bunun nedenini sordum. Meğer Es’ad Coşan Hocaefendi orada yaşıyormuş ve çevresinde güzel bir topluluk oluşmuş. Yüz kadar Sağduyu gazetesi işte bu güzel cemaate gidiyormuş. Hocaefendiyi görmek şerefine nail olamasam da, yazılarını İslâm ve Kadın-Aile dergilerinden takip ediyordum. Karşısındakiyle sohbet eder gibi yazıyor ve konuya her açıdan hakimiyet sağlıyordu.

Sonra Akra FM’deki Cuma sohbetleri (Biraz da Saliha Hanım’ın gayretleriyle) ve bazı kitapları, kasetleri...

(...)

On-onbeş gün bu güzel insanların Fatih’teki bir evinde kaldım. Örneğin ne zaman Ankara’ya gitsem, yine bu kardeşlerimizin evlerinde kalıyordum.

Çünkü bu evlerin insana güven veren bir tarafı vardı. Bütün bunları niçin yazıyor, durup dururken maziyi niçin önünüze seriyorum? Pazar sabahı yazımı yazmak için bilgisayar başına oturduğumda, yazı işlerine telaşlı bir şekilde Ömer Yüksel Özek bey girdi. Ömer abi öyle bir şey söylemişti ki, bir bilek gibi baştan sona burkuldum kaldım. Hocaefendi, Sydney yakınlarında kaza geçirmiş ve “ayrılık atına eyer vurup” aramızdan ayrılmıştı. Gerisi sükut...
 

 içindekiler | ana sayfa