RAHMET O’NADuran Kömürcü
10.02.2001 Akit
Rahmetli Es’ad Coşan hocayı 1982’li yıllarda, Adapazarı’nda, Mehmed Ayyıldız kardeşimin evinde tanıdım. Sohbet ettik, sonra da birkaç defa İskenderpaşa Camii’nde ziyarette bulunduk. Nakşi de olmadım ama, birkaç toplantının özünde bir hayat ve hayatın detayları vardı. O öze şahit olunca beni tanıyan Müslümanları da aynı şahadete daveti vazife kabul ettim. Tanıştığımız akşam, Müslümanların bir araya gelince konuştuğu gibi, “Ne olacak Müslümanların hali” ne değinildi. Çıkış noktası arandı. Konu, inancımızın gereği bir imamın ortaya çıkması, ümmetin maslahatını düzene koyulması üzerinde duruldu. Hocaefendi çıkış noktası olarak da sivil toplum örgütleri vasıtası ile ümmeti uyarmak gerektiğini söyledi. İslâmi hizmet olacak da şeytanın kulakları olmayacak. Mümkün değil, hiçbir zaman unutmayınız, dediğini bugünkü gibi hatırlamaktayım. Hatta, kayınpederi ve şeyhi Zahid Kotku Hocaefendi’den bahsederken de:-Pederim, efendim yanında üç kişisi vardı. Onun sırdaşları idi. Ama sır olarak konuşulan bir mesele sabahleyin emniyyetin bilgisi içinde olduğuna şahit olurduk. Bu hatırayı naklettikten sonra “İslâmi hizmetlere yoğunluk verilecekse, Türkiye’nin dışında verilebilir. Orada daha hür, orada daha emniyyettesin” demişti. Beraber çalışma imkanımız olmadı fakat, takip ettiğim Hocaefendi, o günkü idealinden bir gün olsun sapmadı. Nakşiliği tasavvufun mezarlığı yapmadı. Hayatın bütün noktalarına yaydı. Ümmeti diri ve uyanık tuttu.
Türkiye’de tıkanma noktasına gelince de dünyayı vatan seçti. İnternet vasıtası ile; önderliğini, ilmini, fazlını ve faziletini bütün dünyaya isbat etti. O İslâm davası içindi ve O’nun için şehid oldu.
Ahiret için, Allah’ın emirlerini peygamberin sünnetin ihyası için çalıştı. Şahidim, bütün Müslümanlar da şahit olsun. Allah rahmet eylesin.