KABİR VE DEVRİMKazım Güleçyüz
09.02.2001 Yeni Asya
Es’ad Hoca ve damadı için bugün yapılacak cenaze merasiminde yaşanacak tablo, söz konusu anlamsız cayırtıyı koparan bağnaz kafaya yeni bir ders daha verecek.Millet, gönlünde taht kurmuş insanlara olan sevgisinin anlamlı bir tezahürünü daha dünya aleme gösterecek.
Bu, işin bir tarafı. Diğer bir cihetinde ise, Süleymaniye haziresinin, Nakşi silsilesinin önde gelen isimlerine mekan olma niteliği var. Es’ad Hocanın, son halkası olduğu bu silsiledeki selefleriyle aynı mekana defnedilmesinde ne gibi bir mahzur olabilir? Ve bunun kime ne zararı olur?
Tabii, tartışmanın bu noktaya gelmesinde, Özal hanedanı faktörünün olumsuz rolünü es geçmemek lazım. Eğer olay Nakşi silsilesiyle sınırlı kalsaydı tepkiler bu boyutlara varmayabilirdi. Ama merhume Hafize Özal’la açılan yolda merhum Yusuf Bozkurt Özal’la devam edilince, “Süleymaniye haziresi bir hanedan kabristanına mı dönüştürülüyor?” itirazı güç kazandı. Bu yol açılmamalıydı.