TARİKAT TARTIŞMASI YA DA HİDAYET VE ZULMET İSTEYENLER

Ali Değirmenci
13.02.2001 Yeni Mesaj

Son zamanlarda “tarikat” kavramı da kargaşa ve tartışma konusu. Kavramı tanımlamadan ve de anlamadan yapılan bir kör dövüşü bu. Kimbilir, belki de bu belirsizlik ve kargaşadan medet umanlar var. Nitekim görünür vaziyet ve realite böyle.

Bu yazı bir ilmi araştırma çapında olmadığından maksada cevap verecek, tarikatın ne olup ne olmadığına ilişkin kısa bir malumat verelim.

Hakikatte tarik yol demek. Tarikat çoğulu; yani yollar demek. Kelime anlamı bu, ıstılahi anlamda ise tarikat; insanı kalbi cihetten, maksuda yani Allah’a ulaştıran yollar deme. İlmi ve tarihi uygulama anlamında tarikatın hedefinin uhrevi ve sahasının psikolojik olduğu bilinen bir gerçek.

Ancak Asr-ı Saadetteki zühd ve takva hayatının daha sonra sistemleşerek kurumlaştığı da bir diğer gerçek.

İslam’ın tasavvufi metotla gönül yoluyla, ikna ve irşad tarzında yayılmasında tarik ekol ve kurumlarının hizmeti büyük.

(..)

Ya tarikatın lüzumunu oylamaya tabi tutanlar, onlara ne demeli?

Eğer onlar varlığı olmayan bir tarikat iddiasında iseler onlara “siz kimin sözcüsüsünüz” diye sormak lazım. Müslümanı arkadan vurmanın adını siz koyun.

Yok eğer çevreler “İslam’ın azimetçe yaşanması” demek olan Allah’a seyr u süluku parmak usuluyle onaylamaya kalkışıyorlarsa onlara sözümüz tek cümledir o da duadır:

“Allah size hidayet versin”.

Tabii ki hidayete layık olanlar hidayete, zulmeti isteyenler ise zulmete..

Herkes tercihini ona göre yapsın.

içindekiler | ana sayfa